Bakırköy Psikolog ve Bakırköy Psikoloji Merkezleri
Halüsinojen Madde Kullanımının Yaratıcılığa Etkisi Gerçekten Var mı?
Halüsinojen maddelerin yaratıcılık ile ilişkisi önemli bir tartışma konusudur. Halüsinojenler (LSD, Mescalin, Mantarlar) ile yaratıcılık arasında böyle bir ilişki aranmasının en önemli nedeni; Halsinojenlerin zaman ve duyu algısını bozması, duygusal çekingenlikleri ortadan kaldırması, renkleri daha parlak hale getirmesi ve ses algısını arttırmasıdır. Bu nedenle halüsinojenlerin, kişinin yaratıcılığını arttıran, “zihin açıcı” bir madde olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, 1950’li yıllardan itibaren LSD, entellektüeller arasında yaygın hale gelmiştir. Dr. Oscar Janiger’in bir araştırmasında deneklerden bir tanesi; bir “LSD trip”inin dört yıllık sanat okulunda okumaya eşdeğer olduğunu iddia etmiştir. (Ungerleider, 1968; Akt. Satgan, ?)
Yaratıcılık, son günlerde günlük yaşantımızda çok sık kullanmaya başlanan algılama, bilinçlilik, duyarlılık, yeniliğe açıklık, esneklik, sezgi, kavrama yeteneği ve buluş gibi zihinsel süreçleri içeren bir kavramdır. Latince karşılığı, "creare" sözcüğünden gelir, bu sözcük, "doğurmak, yaratmak ve meydana getirmek" anlamındadır. Yaratıcılık dendiği zaman akla, pek yalın tanımlamalara sığmayan ve karmaşık bir süreç gelmektedir. Yaratıcılık süreci, tüm duyuşsal ve düşünsel etkinliklerde, her türlü çalışma ve uğraşın içerisinde vardır. (Aktan, Aslan & Kamaraj, 1997)
Yaratıcı düşünce neden önemlidir? Yaratıcı düşünce gerçekten çok güçlü bir kuvvettir. Yaratıcı düşünce sayesinde insanlık televizyonu, radyoyu, bilgisayarı uzay gemisini kazanmıştır. Edebiyat, sanat, müzik ve mimari eserler onun sayesinde doğmuştur. Yaratıcı düşünce zihinsel yönden sağlıklı olabilmek açısından önemli olduğu kadar, eğitimde ve mesleki alanda başarı için de gereklidir. Yaratıcı etkinlikler yoluyla öğretmen çocuğu daha iyi anlayabilir, çocuk kendini daha iyi tanır (Torrance, 1965; Akt. Erdoğdu, 2006)
Yaratıcılık kavramı Eğitim, İşletme, Psikoloji ve Güzel Sanatlar gibi pekçok farklı alanın ilgi odağıdır. Tanımı ve ölçülmesi konusunda akademik çevrelerde bir hayli tartışmaya konu olan bu kavram, bugün için milli eğitim hedeflerinin ön sıralarına yerleşmiş bir kavram haline gelmiştir. Batı ülkelerinde organizasyonlar son yıllarda en iyi mal ve hizmeti en ucuza sağlamak için gerekli rutini ve optimizasyonu kurma anlamına gelen “etkililik” için yaratıcılığı gerekli bir unsur olarak görmeye başlamışlardır. Bu da yaratıcı düşünce becerisini ortaya koyabilen kişileri yetiştirme işini eğitim sektörünün hedefleri arasına yerleştirmektedirler. (Basadur ve ark, 1999; Akt. Aslan, 2001)
Yaratıcı düşünme tek bir yetenek olmayıp, çok sayıda yeteneği içerir. Bu alandaki yaygın araştırmalara göre, yaratıcılık, problemlere duyarlı olmayı, akıcılık (çok sayıda fikir ve çağrışım üretebilme), esneklik (aynı uyaranla ilgili değişik fikirler üretme ve birbirinden değişik yaklaşımlar kullanma), orijinallik (yeni, alışılmamış ve az rastlanan fikirler üretme), elaborasyon (verilen yalın bir uyaranı ayrıntılı ve özenli bir biçimde işleyip geliştirme) ve yeniden betimleme (alışılagelenden, kurulmuş olandan, istenilen yoldan farklı bir yol algılama veya betimleme) yeteneklerini de içerir. (Torrance ve Goff, 1989; Akt. Öncü, 2003)
Bilginin çok hızlı gelişip, değiştiği bu çağda toplumların bu değişim hızını yakalayabilmesi için aktif, düşünen, yaratan, sorun çözen ve kendini sürekli yenileyebilen bireylere ihtiyaç vardır. Bu özellikteki insanların yetişebilmesi için ise eğitim programlarının bu yönde eğitim verecek şekilde hazırlanması gerekmektedir. Diğer taraftan eğitimde artık yaratıcılığın önemi değil, yaratıcılığın nasıl geliştirilebileceği tartışılmaktadır. Çünkü gerek yaratıcılık, gerekse sorun çözme konusunda yapılan araştırmalara bakıldığında, yaratıcı düşünme ve sorun çözmenin doğuştan getirilen yetenekler olduğu kabul edilmekle birlikte, öğrenilebilir yetenekler de olduğu, uygun programlar geliştirilip, uygun ortamlar oluşturulduğu sürece, bu yeteneklere sahip bireylerin yaratıcılık yeteneklerini geliştirebildikleri sonucu ortaya çıkmaktadır. (Karakuş, 2001; Akt. Erdoğdu, 2006)
“Halüsinojenler ve yaratıcılık arasında ilişki var mı?” sorusunu cevaplamak için çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bunlardan birinde LSD deneyine katılan 72 gönüllü lisans öğrencisi denekler; daha az çekingenlik ve endişe hissettiklerini, problemlere daha geniş bir çerçeveden bakabildiklerini, daha akıcı olduklarını, yüksek konsantrasyona sahip olduklarını, diğer kişilerle empati kurabildiklerini, daha motive olduklarını ve bilinçaltının daha ulaşılabilir hale geldiğini belirtmişlerdir. Ancak uygulanan Yaratıcılık Testi sonuçları yaratıcılığın gelişmişliği yönünden hiçbir değişiklik göstermemiştir. LSD, yaratıcılık testlerinde performansı arttırmamasına rağmen, müzikal yorumlamaları ve öznel olarak yaratıcılık geliştirdiği düşüncesini arttırdığı gözlenmiştir. Aynı zamanda uyuşturucu ile yaratıcılık arasında bir ilişki olduğu varsayıldığı için yaratıcı insanlar, alkol ve uyuşturucu madde tüketiminin onlardan beklenen bir hareket olduğu hissine kapılabilmektedirler. (Plucker & Dana, 1998; Barber, 1970 & Ungerleider, 1968; Akt. Satgan, ?).
Başka bir araştırmada ise LSD’nin belirgin şekilde yaratıcı olan insanlar üzerindeki etkisine bakılmıştır. 1964 yılında yürütülen bir araştırmada; en az bir kez psikedelik deneyim yaşadıklarını belirten 91 adet ödüllü ve övülen sanatçı ele alınmıştır (Baron, 1965). Sanatçıların %81’i psikedelik sanatçı olduklarını, çalışmalarının psikedelik deneyimlerini yansıttığını ve bunun kimayasal bir teşvikle ilgili olmadığını belirtmişlerdir. Sanatçıların %70’i uyuşturucu madde deneyiminin çalışmalarının içeriğini etkilediğini, %54’ü renkleri kullanma tekniklerini geliştirdiğini, ve %52’si ilk deneyimden itibaren sanatta daha derin bir bakış kazandıklarını vurgulamışlardır. Özetlemek gerekirse, psikedelik maddelerin yaratıcılığı arttırdığı hipotezi açık olarak doğrulanmış veya reddedilmiş değildir. (Baron, 1965; Akt. Satgan ?)
İnternet ve lojistik hizmetlerin gelişmesine bağlı olarak internet üzerinden halüsinojen özellikleri olan maddeleri temin etmek kolaylaşmıştır. Ülkelerin yasalarınca fark edilmediği için henüz yasaklanmamış olan psikoaktif maddeleri, (Philosopher’s Stones, Ayahuasca, Peyote, Kratom, Salvia Divinorum gibi) ” Legal Uyuşturucu” adıyla pazarlayan internet siteleri faaliyet göstermeye başlamıştır. Erken Uyarı Sistemi ( EWS- Early Warning System) gibi oluşumlar ile bu tür maddelerin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Bu maddelerin bir çoğunun hala uyuşturucu madde kapsamında olmaması, yasal sorumluluk olarak ön tarama testlerinde yer almamaları, madde kontrol testlerini geçebilmeleri, kokusuz olmaları, sosyal ortamlarda fark edilmeden kullanılabilmeleri ve temindeki kolaylıklar kullanımını yaygınlaşmıştır. Aynı birçok Avrupa Ülkesinde olduğu gibi Türkiyede de bu tür maddelerin kullanımı hızla yayılmaktadır. Maddeleri temin eden internet sitelerinin, maddeleri “mistik yolculuk, algı açıcı” gibi etiketler ile pazarlaması, halüsinojen madde kullanımını özendirmektedir. (Akgül & Aşıcıoğlu, ?)
Ülkemizde halüsinojenler ile ilgili yapılan araştırmalar sınırlıdır. Uyuşturucu maddeler hakkında yapılan her araştırma uyuşturucu maddelerle mücadele için büyük öneme sahiptir. Literatürde çoğunlukla verilen deney örneklerindeki gibi halüsinojenlerin kısa süreli etkileri araştırma konusu olmuştur. Bu araştırmanın amacı halüsinojenlerin uzun süreli etkilerini ölçmektir. Bir kereden fazla halüsinojen madde kullanmış kişilere Torrence Yaratıcılık Ölçeği uygulanması planlanmaktadır.
Araştırmanın Amacı
Halüsinojenlerin kısa süreli etkileri üzerine çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmada ise uzun süreli kullanımın, yaratıcılık üzerindeki etkisi araştırılacaktır.
Araştırmanın Problemi
Uzun süreli halüsinojen madde kullanımının kişinin yaratıcılığı üzerine bir etkisi var mı?
Araştırmanın Hipotezi
10 kereden fazla halüsinojen kullanmış aynı zamanda yaratıcılık gerektirdiği düşünülen bir meslek sahibi olan kişilerin Torrance Yaratıcılık Ölçeği Kısa Versiyonundan aldıkları puanın; madde kullanmamış ve aynı meslek grubuna ait kişilerin ölçekten aldıkları puandan düşük çıkması beklenmektedir.
Yöntem
Katılımcılar
Bu araştırmanın halüsinojen madde kullanan grubunu oluşturulurken kartopu yöntemi kullanılmıştır. Halüsinojen madde kullanan grup oluşturulurken katılımcılarda şu kriterler aranmıştır., 10 kereden fazla halüsinojen madde kullanmış olmak; yaratıcılık ile ilişkili bir meslek sahibi olmak;(tiyatro, grafik tasarım, resim) ailesi ve kendisi geçmişte psikiyatrik bir tanı almamış olmak; uygulama anında en az bir gün önceden itibaren madde kullanmamış olmak. Madde kullanımı olmayan yaratıcılık ile ilişkili bir meslek sahibi karşılaştırma grubu için; Tasarım, Reklamcılık, Tiyatro gibi yaratıcılık ile ilişkili olduğu düşünülen meslek gruplarına ulaşılmış, gönüllü olanlar gruba alınmıştır. Üçüncü grup seçkisiz yolla seçilmiştir. Gruplar 50 kişiden oluşmuştur. Katılımcılardan herhangi bir kimlik bilgisi alınmamıştır.
Araçlar
Demografik form. Katılımcıların; yaş, cinsiyet, psikiyatrik rahatsızlık öyküsü, madde kullanım miktarı, madde kullanım yolu ve meslek bilgilerinin alınması için uygulamadan önce demografik form verilmiştir.
Torrance Yaratıcılık Testi Kısa Versiyon. Araştırmada aşağıda orjinalini aktaracağımız Torrance Yaratıcılık Ölçeğinin yetişkinler için olan kısa versiyonu kullanılmıştr. Kişinin yaratıcılığını ölçmek için kullanılan Torrence Yaratıcılık ölçeğinin orjinal uygulaması Torrence(1974) tarafından geliştirilmiştir. Ülkemizde Torrance Yaratıcılık Ölçeğinin Türkçe dilsel eşdeğerlik, güvenirlik ve geçerlik çalışmaları Aslan(2001) tarafından yapılmıştır.
Yaratıcılık ölçümü konusunda yaklaşık olarak 1960’lardan bu yana ölçüm aracı geliştirilmektedir. Bazı testler “a-c yaratıcılık yeteneği testi” gibi doğrudan ve yanlızca yaratıcılığı ölçerken, bazı ölçekler “khatena-torrance yaratıcı algılama envanteri” gibi kişinin kendi yaratıcılık algısını ölçmeye, bazıları da kişilik özelliklerini ölçerken bunların arasında sıfat listesi gibi dolaylı yoldan yaratıcılığı tespit etmeye yöneliktir. Torrance yaratıcı düşünce testi doğrudan yaratıcılığı ölçmesi açısından literatürde ayrı bir öneme sahiptir.( Aslan, 2001)
Torrance (1974) yaratıcılığı, “sorunlara, yetersizliklere, bilgi eksikliğine mevcut olmayan elemanlara, uyumsuzluklara karşı duyarlı olma, güçlükleri belirleme, çözümler arama tahminler yapma ve eksikliklerle ilgili olarak hipotezler kurma ya da hipotezleri değiştirme, çözüm yollarından birini seçme ve deneme, yeniden deneme, daha sonra da sonuçları ortaya koyma” olarak tanımlamaktadır. (Aslan, 2011).
1966 yılında geliştirilen test bataryası "sözel" ve "şekilsel" kısımdan oluşmaktadır.
Sözel kısımda yedi alt test, şekilsel kısımda ise, üç alt test olmak üzere toplam 10 adet alt test
bulunmaktadır. Sözel kısımda bulunan alt testler sırasıyla: soru sorma, nedenleri tahmin etme, sonuçları tahmin etme, ürün geliştirme, alışılmadık kullanımlar, alışılmadık sorular, farzedin ki adlı faaliyetlerdir. Şekilsel kısımda ise sırasıyla; resim oluşturma, resim tamamlama, paralel çizgiler adlı alt testler bulunmaktadır. Sözel ve şekilsel kısımdaki testler süreye bağlı olarak cevaplandırılmaktadır.(Aslan, 2001)
Testin açık uçlu ve düşünceyi kışkırtan soru yapısı, cevapların puanlamasında titizlik
ve dikkat gerektirmektedir. Puanlama güvenirliği için puanlayıcılar-arası (interscorer) ve
puanlayıcı- içi (intrascorer) güvenirlik kanıtları elde edilmiştir. (Torrance, 1974; Akt. Aslan, 2001).
Testin kısa versiyonu olan “Kısa Torrence Yaratıcı Düşünme Testleri” daha çok eğitim/öğretim ve araştırma amaçlı materyal olarak kullanılmaktadır. Bu kısa testler; Kişiye yaratıcı düşünme konusunda bir ön fikir vermektedir. Yönetim açısından daha kısa zaman almaktadır. Puanlama bakımından çok kolaydır. Kişinin bir eğitim öncesi ve sonrası kıyası için kullanılabilir. Testin kısa versiyonu dört aşamadan oluşmaktadır. (Cramond, Morgan, Bandalos & Zuo, 2005; Akt. (?)
Sözel ve şekilsel cevaplı testler farklı yaratıcı düşünme becerilerini ölçmektedir. Her ikisi de yaratıcı düşünme becerilerini ölçmek için standardize edilmiştir. Kültürel farklılıklar için adaletlidir. Her ikisinin puanlama sistemi de kapsamlıdır, puanlama normları, ulusal yüzdeler; şekilsel cevaplarda yaş normları mevcuttur. Her iki uygulama da 50 yılın üzerinde araştırma ve geliştirme çalışmalarına sahiptir. (Cramond, Morgan, Bandalos & Zuo, 2005; Akt. (uygulama klavuzu sunumu?)
İşlemler
Uygulamadan önce katılımcılara doldurmaları için demografik form verilmiştir. Katılımcılara toplanan verilerin halüsinojen madde kullanımı ile yaratıcılık ilişkisinin araştırıldığı bilimsel bir çalışma için kullanılacağı bilgisi verilmiştir.
Halüsinojen kulanımı olan gruba uygulamalar tek kişi olarak yapılmıştır. Karşılaştırma gruplarına uygulama 5erli 10arlı gruplar halinde yapılmştır. Uygulamanın yapıldığı odanın testin uygulanabilmesi açısından elverişli olmasına dikkat edilmiştir. Gruplar halinde uygulama yapılırken katılımcıların oturuş düzeni birbirlerinden etkilenmeyecekleri şekilde hazırlanmıştır.
Katılımcılara uygulamalar öncesi şu yönerge verdilmiştir; “Katılacağınız araştırma halüsinojen madde kullanımının, kişinin yaratıcılığı üzerinde yarattığı etkileri görmek için yapılıyor. Dört ayrı ufak etkinlikten oluşuyor. Her etkinlik için süreniz 3 dakikadır. Testin toplam uygulama süresi yaklaşık olarak 15 dakika sürecektir. ” Etkinliklerin sırası ve talimatları şu şekildedir:
Aktivite 1. Aşağıda görülen içi doldurulmuş oyuncak tavşamda öyle değişiklikler yapın ki, bu tavşanla oynamak çok daha eğlenceli olsun.
Aktivite 2. Burnunuzu oynattığınızda veya gözünüzü kırptığınızda kendinizi bir yerden diğer bir yer ışınlayabildiğinizi farzedin.. Böyle bir durumun sonucunda neler olabilirdi?
Aktivite 3. Aşağıdaki tam olmayan şekillere çizgiler ilave ederek resimler oluşturunuz. Çizdiğiniz resimlerle hikayeler oluşturunuz ve oluşturduğunuz resimlere başlıklar yazınız.
Aktivite 4. Aşağıdaki şekillere detaylar ilave ederek resimler oluşturunuz. Elmas şeklini veya eşkenar dörtgeni resminizin bir parçası yapınız. Kimsenin düşünemeyeceği resimler oluşturmaya çalışınız. Resimlerinizle ilgili bir hikaye anlatabilmeiz için gerekli olan detayları ilave ediniz. Resimlerinize başlıklar koyunuz. (Cramond, Morgan, Bandalos & Zuo, 2005; Akt. (uygulama klavuzu sunumu?)
Kaynakça
Aslan, E. (2001). Torrence yaratıcı düşünce testi’nin türkçe versiyonu, M Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi (14).
Aslan, E. Aktan, E. & Kamaraj, I. (1997). Anaokulu eğitiminde yaratıcılık ve yaratıcı problem çözme becerisi üzerindeki etkisi, M Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi (9).
Akgül, A. & Aşıcıoğlu, F. (?). Uyuşturucu maddelerde yeni trendler ve erken uyarı sistemi, Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi
Cramond, B., Matthews-Morgan, J., Bandalos, D., & Zuo, L. (2005). A report on the 40-year follow-up of the Torrance Tests of Creative Thinking: Alive and well in the new millennium. Gifted Child Quarterly
Erdoğdu, Y. (2006). Yaratıcılık değerlendirme ölçeğinin türk kültürüne uyarlanması, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (557).
Satgan, D. (?). Lsd ve yaratıcılık arasındaki ilişki nedir. Bağımlılık Bilgi Merkezi
Öncü, T. (2003). Torrence yaratıcı düşünme testleri-şekil testi aracılığıyla 12-14 yaşları arasındaki çocukların yaratıcılık düzeylerinin yaş ve cinsiyete göre karşılaştırılması, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Çoğrafya Fakültesi Dergisi. Ankara