Bakırköy Psikolog ve Bakırköy Psikoloji Merkezleri
Anksiyete ve Panik Atak
Kaygı duygusu aynı korku, sevinç, endiÅŸe, yetersizlik, heyecan gibi insan hayatında olmazsa olmaz bir duydudur. Kaygı duygusu diÄŸer duygulardan daha önemli bir yerdedir. Bunun nedeni kaygı duygusu; evrimsel açıdan bireyin hayatta kalmasına katkı saÄŸlayan, potansiyel tehditlere karşı uyarı sistemidir. İnsan kaygı duygusu sayesinde olası tehditleri sezer ve bu tehditlere karşın bir önlem alır. Kaygı duygusunun sürekli, yoÄŸun ve iÅŸlevselliÄŸi bozacak düzeyde yaÅŸanması durumunda, klinik olarak anlamlı bir bozukluk haline gelir. Kaygı duygusunun sürekli olarak hissedilmesinden dolayı kiÅŸinin yaÅŸam kalitesi sürekli olarak düÅŸer. Kaygı bozuklukları, psikiyatrik bozukluklar arasında hem yaygınlığı hem de bireylerin yaÅŸam kalitesine etkisi bakımından oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Psikoterapi için baÅŸvuran danışanların büyük bir çoÄŸunluÄŸunu kaygı bozukluÄŸu ve panik atak hastalığından ÅŸikayetçi kiÅŸiler oluÅŸturmaktadır.
Son yıllarda özellikle covid pandemisi sonrası dönemde, dijitalleÅŸmenin artışı ve toplumsal belirsizlikler nedeniyle kaygı bozukluklarında belirgin bir artış gözlemlenmektedir. Bu makale, klinik psikiyatride yaygın bir yer tutan kaygı bozukluklarını DSM-5 kriterleri çerçevesinde ele almayı ve tedavi yaklaşımlarına dair güncel literatürü incelemeyi amaçlamaktadır.
​
Kaygı BozukluÄŸunun Tanımı ve Özellikleri​
Kaygı bozuklukları, bireyin iÅŸlevselliÄŸini bozan, nesnel bir tehdit olmasa bile tehdit algısına dayalı bedensel (kalp çarpıntısı, mide bulantısı, uyuÅŸma, nefes darlığı, baÅŸ dönmesi karıncalanma), zihinsel ve davranışsal tepkilerle seyreden zihinsel bozukluklardır. Kaygı, korkudan farklı olarak daha çok geleceÄŸe yöneliktir ve belirsizlik karşısında yaÅŸanır. Zihin sürekli olarak en kötü ihtimalleri düÅŸünür. KiÅŸi adeta negatif düÅŸüncelerin esiri olur. Sürekli olarak kötüyü düÅŸünür.
Kaygı BozukluÄŸu Türleri ve Klinik Görünümleri (DSM-5'e Göre)
DSM-5’e göre, anksiyete bozuklukları temel olarak aÅŸağıdaki alt gruplar halinde sınıflandırılmaktadır. Her bir alt grup farklı semptom profillerine ve tedavi yaklaşımlarına sahiptir.
​
Yaygın Anksiyete Bozukluğu
Sürekli ve kontrol edilemeyen endiÅŸe hali mevcuttur. EndiÅŸe genellikle gündelik olaylara yöneliktir ve bireyin yaÅŸamının birçok alanını etkiler. Bedensel (aÄŸrı, uyuÅŸma, karıncalanma, huzursuzluk) yakınmalar sıklıkla görülür. DüÅŸünce düzeyinde "ya bir ÅŸey olursa?" korkusu kalıbı hakimdir.
​
Panik Bozukluk
Aniden baÅŸlayan yoÄŸun korku ya da rahatsızlık hissiyle birlikte fiziksel belirtiler yaÅŸanır: kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, ölüm korkusu. Panik atağın kontrol kaybı veya "delirme" ile sonuçlanacağına dair gerçekdışı inançlar yaygındır. Sıklıkla agorafobi (kapalı alan korkusu ile birlikte görülür. KiÅŸi alışveriÅŸ vermekezi, pazar yeri gibi kalabalık yerler veya merkezden ve hastaneden uzaklaşığı zamanlarda kendini güvensiz hissedebilir, huzursuz hissedebilir. Bu korkular aslında gerçek dışıdır. Ancak kiÅŸi kendini kontrol edemez. Yalnız kalmaktan korkabilir, ya da kalabalık içinde kalmaktan korkabilir.
​​
Sosyal Anksiyete BozukluÄŸu (Sosyal Fobi)
Toplum içinde olumsuz deÄŸerlendirilme, rezil olma korkusu ön plandadır. Farklı türleri olabilir; topluluk önünde konuÅŸma, birinin karşısında yemek yeme, baÅŸka birinin yanında yazı yazma, ya da müdür, patron, öÄŸretmen gibi otorite figürleriyle konuÅŸma gibi durumlarda yoÄŸun kaygı görülür. Bu bozukluk sosyal geri çekilmeye ve ciddi iÅŸlevsellik kaybına neden olabilir. KiÅŸi baÅŸkalarının kendisi hakkında olumsuz düÅŸünce ve duygularından sakınmak için yalnız kalmayı tercih edebilir. KiÅŸi sosyalleÅŸmek istese dahi bu tür olumsuz düÅŸünceler yüzünden bir türlü bunu baÅŸaramaz.
​
Agorafobi
Toplu taşıma, açık alanlar, kalabalıklar veya ev dışında yalnız kalmak gibi durumlara dair yoÄŸun korku söz konusudur. Bu durumların kaçışı zor veya başına bir iÅŸ geldiÄŸinde yardım almanın imkânsız olacağı düÅŸünülür. KiÅŸi bu ortamlardan tamamen uzak durmaya çalışır. Hastahane ve ÅŸehir merkezinden uzaklaÅŸtığı zaman yoÄŸun kaygı hisseder.
Özgül Fobiler
Belirli bir nesne ya da duruma (örneÄŸin; yılan, yükseklik, iÄŸne, uçak, kedi, kuÅŸ, asansör) karşı duyulan yoÄŸun, gerçekdışı korkudur. KiÅŸi korktuÄŸu ÅŸey ile karşı karşıya kaldığında panik benzeri belirtiler yaÅŸayabilir.
​
Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu
Çocuklukta daha sık görülür. Güven figüründen (genellikle anne-baba) ayrılmaya yönelik aşırı kaygı, okul reddi, yalnız yatamama, kötü bir ÅŸey olacağına dair inançlarla birlikte görülebilir.
​
DSM-5 Tanı Kriterleri: Klinik DeÄŸerlendirme Aracı Olarak Önemi
DSM-5 tanı sisteminde, kaygı bozukluklarının her biri için belirli tanı ölçütleri tanımlanmıştır. Bu ölçütler, hem klinik deÄŸerlendirmede nesnel bir çerçeve sunar hem de tedavi planlamasına yön verir. Tanı kriterleri aynı zamanda diÄŸer psikiyatrik bozukluklarla ayırıcı tanı yapılmasına olanak saÄŸlar.
​
Öne Çıkan Temel Kriterler (Ortak Özellikler)
-
Belirtilerin en az 6 ay süregelmesi (bazı bozukluklarda daha kısa süreler yeterlidir)
-
İşlevselliği bozması (akademik, sosyal, mesleki alanlarda)
-
Gerçekçi olmayan korkuların bulunması
-
BaÅŸka bir tıbbi durum veya madde etkisiyle açıklanamaması
DSM-5 tanı kriterleri; tanı koyarken klinisyenlere sadece semptomların varlığını deÄŸil, bu semptomların süre, yoÄŸunluk ve sonuçlarını da deÄŸerlendirme sorumluluÄŸu yükler.
​
Etiyoloji: Biyopsikososyal Model Açısından Çok Etkenli Yaklaşım
Kaygı bozukluklarının geliÅŸiminde tek bir etkenin deÄŸil, genetik, biyolojik, psikolojik ve çevresel etmenlerin etkileÅŸimi söz konusudur.
​
Biyolojik Etkenler
-
Genetik yatkınlık: Aile öyküsünde kaygı bozukluÄŸu olan bireylerde risk 3 kat artmaktadır.
-
Beyin yapıları: Amigdala, prefrontal korteks ve hipokampus gibi bölgeler kaygı yanıtının düzenlenmesinde rol oynamaktadır.
-
Nörotransmitter dengesizlikleri: Serotonin, GABA ve norepinefrin düzeylerinde düzensizlik yaygındır.
​
Psikolojik Etkenler
-
BiliÅŸsel çarpıtmalar (ör: felaketleÅŸtirme, seçici dikkat, kiÅŸiselleÅŸtirme)
-
Kaçınma davranışlarının pekiÅŸtirilmesi
-
Çocukluk travmaları, baÄŸlanma problemleri
​
Çevresel ve Sosyal Etkenler
-
Kronik stres, iÅŸsizlik, ekonomik belirsizlik
-
Toplumsal travmalar (göç, pandemi, doÄŸal afetler)
-
DüÅŸük sosyal destek düzeyi
Bu model, hem önleyici hem de terapötik müdahaleler açısından çok boyutlu bir yaklaşımı zorunlu kılar.
​
Epidemiyoloji: Yaygınlık ve Toplumsal Etkiler
-
Yaygınlık: Dünya genelinde yaÅŸam boyu yaygınlık %15–20, yıllık yaygınlık %7–10 civarındadır.
-
Cinsiyet: Kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha sık görülür.
-
BaÅŸlama yaşı: Genellikle ergenlik ve genç eriÅŸkinlik döneminde baÅŸlar.
​
Toplum Sağlığına Etkileri
-
İş gücü kaybı ve üretkenlik düÅŸüÅŸü
-
SaÄŸlık hizmeti kullanımında artış (özellikle psikosomatik yakınmalarla)
-
Komorbidite: Depresyon, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları gibi diğer ruhsal bozukluklarla sık birliktelik
​
Belgeseller ve Filmler
-
🎥 "Angst" (2017)
Anksiyete bozukluklarının nörobiyolojik temellerini ve bireyler üzerindeki etkisini anlatan eÄŸitici bir belgesel. -
🎥 "The Mind, Explained – Anxiety" (Netflix, 2019)
Kaygı bozukluklarını sinirbilimsel ve toplumsal açıdan ele alan kısa ama etkili bir bölüm (The Mind, Explained serisinin bölümü). -
🎬 "A Beautiful Mind" (2001)
Her ne kadar ÅŸizofreniyi konu alsa da, hastalıkla baÅŸ etme sürecindeki kaygı temaları açısından deÄŸerlidir. -
🎬 "Silver Linings Playbook" (2012)
Bipolar bozukluk ile birlikte yoğun kaygı ve sosyal ilişkilerdeki zorlukları işler. -
🎬 "Black Swan" (2010)
Mükemmeliyetçilik, performans kaygısı ve psikotik belirtilerin birlikte seyrettiÄŸi çarpıcı bir yapım. -
🎬 "Inside Out" (2015)
Özellikle çocuklara yönelik kaygı ve diÄŸer duyguların iÅŸleniÅŸ biçimi açısından pedagojik deÄŸere sahiptir.